Bilindiği üzere uygulamada, avukatlar ve vatandaşlar olarak icra müdürlüklerinde birçok sıkıntı yaşamaktayız. UYAP üzerinden icra dosyası açma, talep oluşturma gibi tahsilat sürecini hızlandıran pratik gelişmeler hayata geçirilse de bu durum pratik hayatta tam karşılık bulmamaktadır. UYAP üzerinden açılan takip dosyalarının ilgili icra müdürlüğünün çalışanlarınca fiziken oluşturulmaması, bizzat gitmediğiniz sürece icra dosyasının UYAP sisteminde günlerce beklemesi, o derece ki damga ve kaşelerin meslektaşlar veya vatandaşlarca atılarak icra dosyalarının hazırlanmasının istenmesi; bazen de icra dosyası oluşturulmakla birlikte tebligatların hazırlanmaması yahut uzun bir süre sonra hazırlanması; sistem üzerinden veya fiziken dosyaya sunulan taleplerin dosyaya kaydedilmemesi, sisteme taranmaması veya bu taleplerin müdür/müdür yardımcısı tarafından işleme alınmaması gibi sorunlar bunlardan bazılarıdır.
Tüm bu hususlar bir yana, bu yazımızın da konusunu oluşturan ve son zamanlarda sıkça karşımıza çıkan bir başka sorun daha bulunmaktadır. Bu sorun, fiziken yahut UYAP üzerinden açılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takiplerinde, kıymetli evrak/ların icra müdürlüklerine teslim edilmesi sırasında icra müdürlükleri tarafından teslim eden ilgiliye, kıymetli evrak/ların icra müdürlüğü tarafından teslim alındığına dair makbuz veya yazı verilmemesidir. Pek tabi ki bu sorunun tüm icra müdürlükleri nezdinde yaşandığını söylemeyiz fakat aşağıda da değineceğimiz üzere, İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği hükümleri açık ve net düzenlemeler içermesine rağmen bazı icra müdürlükleri bu hükümleri uygulamaktan imtina ettikleri gibi, bazı icra müdürlükleri ise düzenlenen hükümleri farklı uygulamayı tercih etmektedir. Bu durum, icra müdürlüklerince kanunun, yönetmeliklerin ve diğer mevzuat hükümlerinin farklı yorumlanmasından veya bazı durumlarda keyfiyete varacak şekilde uygulama farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Öyle ki, bu farklılık aynı veya farklı iller içerisinde bulunan adliyeler bazında olduğu gibi aynı adliye içerisinde yer alan icra müdürlükleri arasında dahi olabilmektedir.
Kıymetli evrak/ların icra müdürlüğüne teslimi anında bu evrak/ların teslim edildiğine dair makbuz veya yazı verilmesi istenildiğinde, icra müdürleri veya müdür yardımcıları tarafından meslektaşlarımıza ve vatandaşlara “Tebligatın hazırlanmış olması, evrakın teslim edildiği anlamına gelmektedir.”, “Bizim böyle bir yazı vermeye yetkimiz yok.” veya “Kanunda böyle bir düzenleme yok.” gibi cevaplar verilmektedir. Bu yazımızda, bazı icra müdürlükleri tarafından verilen bu cevapların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu mevzuat hükümleri çerçevesinde inceleyecek ve mevzuat hükümlerini uygulamakta direten icra müdürlüklerine karşı başvurulabilecek yasal yolları irdeleyeceğiz.
25783 sayılı 11.04.2005 yürürlük tarihli İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin ikinci kısmında “İcra ve İflâs Dairelerinde Tutulacak Kayıtlar, Dosyalar, Kartonlar ve Kullanılacak Basılı Kâğıtlar”
düzenlenmektedir. Bu kısımda bulunan “Tutulması zorunlu olan kayıtlar” başlıklı 3. Maddenin 1. Fıkrasının G bendine göre icra ve iflas dairesinde alınan kıymetli evrak ve değerli şeylerin kaydı elektronik ortamda tutulması zorunludur.
Aynı yönetmeliğin “Kıymetli evrak ve değerli şeylerin kaydı” başlıklı 8. Maddesinde bu kaydın nasıl tutulacağına ilişkin detaylı bir düzenleme bulunmaktadır. Buna göre “Kıymetli evrak ve değerli şeylerin kaydı; icra ve iflâs dairesince alınan yabancı para, kıymetli evrak ve altın, gümüş gibi değerli şeylerin işlendiği kayıttır. Kıymetli evrak, yabancı para ve altın, gümüş gibi değerli şeylerin alındığına ilişkin 38 inci maddedeki örneğine uygun makbuz düzenlenir. Bu kayıt; sıra numarası, dosya esas sıra numarası, verilen makbuzun tarih ve numarası, kıymetli evrakın ve değerli şeyin cinsi ve niteliği, sahibinin adı ve soyadı, değerli şeyin takdir edilen kıymeti, satılmış veya paraya çevrilmişse bedeli, kasa kaydındaki tahsilât tarihi ve numarası, aynen iade olunmuşsa iade tarihi, iade alanın adı, soyadı ve imzası, nerede saklandığı ve düşünceler sütunlarını içerir.
İcra ve İflâs Kanununun 88 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca icra dairesinde muhafazası gereken haczedilen kıymetli evrak ve değerli şeylerin de kaydedilmesi zorunludur.”
İcra ve iflas dairelerinin kayıt tutma yükümlülüğünün yanı sıra, aynı yönetmeliğin “Kullanılması zorunlu olan basılı kâğıtlar” başlıklı 19. Maddesine göre kaydını tuttuğu kıymetli evrak ve değerli şeylere ilişkin alındı makbuzunu (m.38) (Örnek No.16) da kullanma yükümlülüğü vardır. Bu basılı kâğıdın kullanılması yükümlülüğünün detayları ise yönetmeliğin 38. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Kıymetli evrak ve değerli şeylerin alındı makbuzu, dosya numarasını; kıymetli evrakı ve değerli şeyin alındığı kimsenin adını, soyadını; alınan şeyin cinsini, niteliğini, miktarını, takdir edilen kıymetini; kıymetli evrak ve değerli şeylerin kaydına özgü (Değişik ibare: RG-16/4/2013-28620) kayıt numarasını, tarihini; icra müdürünün veya yardımcısının adını, soyadını, imzasını ve mührü sütunlarını içeren ve iki nüsha olarak düzenlenen bedava ve pulsuz bir belgedir.”
Düzenlemelerden görüleceği üzere, her icra ve iflas dairesinin, kendisine teslim edilen kıymetli evrak ve değerli şeylerin kaydını mevzuatta belirtilen kriterler doğrultusunda elektronik ortamda tutma yükümlülüğü bulunmaktadır. Esasında bu yükümlülük hem alacaklıyı hem borçluyu hem de icra müdürlüğünü koruyan bir yükümlüktür. İcra ve iflas dairesinin kayıt tutma yükümlülüğünün yanı sıra iki nüsha olarak düzenlenen ve teslim edilen kıymetli evrak ve değerli şeyin özelliklerini, icra dosya bilgilerinin ve teslime ilişkin sair hususları içeren alındı makbuzu düzenlenme yükümlülüğünün de bulunduğu ortadadır.
Dolayısıyla bu düzenlemeler ışığında, uygulamada meslektaşlarımıza verilen “Bizim böyle bir yazı vermeye yetkimiz yok.” veya “Kanunda böyle bir düzenleme yok.” Şeklindeki cevapların hukuken herhangi bir dayanağı bulunmamaktadır.
Çok açıktır ki yönetmeliğin 19. Ve 38. Maddeleri, teslim edilen kıymetli evrak ve değerli şeyin hangi tarihte, kim tarafından hangi icra müdürlüğüne, hangi icra müdür/müdür yardımcısına teslim edildiğine dair bedava ve pulsuz kıymetli evrak ve değerli şeylerin alındı makbuzunu isteme hakkını tarafımıza vermektedir. İcra müdürlükleri tarafından yönetmeliğin yukarıdaki hükümleri doğrultusunda yönetmelik ekinde bulunan (Örnek No.16) makbuzu resen düzenlemeleri gerekmektedir. Ancak uygulamada maalesef bu hükümler meslektaşlarımız tarafından hatırlatılmasına rağmen bazı icra ve iflas müdürlükleri mevzuatı uygulamamakta diretmektedir. Bu durumda yapılabilecek tek şey, mümkünse UYAP sistemi üzerinden yahut dosyaya taratmak kaydıyla fiziken, yönetmeliğin 3, 8, 19 ve 38. Maddelerine dayanılarak teslim edilen kıymetli evrak ve değerli şeye ilişkin alındı makbuzunun bedava ve pulsuz olarak tarafınıza verilmesi yönünde icra dosyasına talep dilekçesi sunulmasıdır. Bu dilekçenin sunulması halinde icra müdürlüğü tarafından talebin reddedilmesi söz konusu değildir. Fakat bazı durumlarda talebin şahsi nedenlerle reddedilmesi yahut hiç işleme alınmaması söz konusu olabilmektedir. Her iki durumda da icra tetkik merciine karşı müdürlüğün ret kararına yahut dilekçenin işleme alınmamasına yönelik menfi davranışına karşı şikâyet yoluna başvurulmalıdır. İcra müdürlüğünün her iki durumdaki tutumu, bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması ve ayrıca kamu düzenine aykırı olması sebebiyle, yapılacak şikâyet süreye tabi olmayacaktır. Ayrıca son olarak belirtmek isteriz ki, icra müdürlüğünce alındı makbuzu verilmemesi, bu yöndeki talep dilekçesinin mevzuattaki açık hükümlere rağmen reddedilmemesi yahut talebin işleme alınmamasında diretilmesi hallerinde, bu durum bir hak kaybına yol açabilecek nitelikteyse ilgili icra müdür/müdür yardımcısının adli ve idari açıdan şikâyet edilmesi de gündeme gelebilecektir.
Sana yardım edelim! Şimdi Ara: +90 216 442 05 15
[email protected] Pzrt – Cm 09:00-18:00