Konkordato, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 285 ve devamındaki hükümler ile düzenlenen bir hukuki kurum olup, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi ile karşı karşıya olan borçlunun, bir takım şartların varlığı halinde iflastan kaçınmasına olanak sağlamaktadır.
Konkordato, adi konkordato, iflastan sonra konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato olmak üzere üç ana başlık halinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Adi konkordato; iflas yoluna gidilmeden önce, borçlunun vadeli, iskontolu veya her ikisinin de yer aldığı bir konkordato projesiyle alacaklılara ödeme yapacağı konkordato türüdür. İflastan sonra konkordato; hakkında iflas kararın verilen şahıslarca talep edilebilen konkordato türüdür. Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda ise, borçlu tarafından, malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların tamamın yahut bir kısmını, üçüncü şahıslara devretmek yetkileri alacaklılara verilir. Bu yazıda, uygulamadaki konkordato davalarının hemen hemen tamamını oluşturan adi konkordatodan bahsedilecektir.
Alacaklılar veya borçlunun kendisi, gerekçeli bir dilekçe ile Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak konkordato talebinde bulunabilir. Mahkeme bu başvuruda, İİK m.286’da belirtilen konkordato talebine eklenecek belgeleri inceler ve herhangi bir eksik bulunmaması halinde, İİK m.287 gereği derhal üç ay süreyle geçici mühlet kararı verir. Mahkeme, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü tüm tedbirleri alır. Bu durumda Mahkemece, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının detaylı olarak incelenmesi için geçici konkordato komiser veya komiserleri görevlendirir. Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Geçici mühlet süresi en fazla iki ay uzatılabilir, böylelikle toplamda beş ayı geçemez. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulma imkânı bulunmamaktadır.
Geçici mühlet kararı verildikten sonra, mahkemece ilgili kurumlara bu husus bildirilir, ticaret sicil gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmi internet sitesinde ilan edilir. İlândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde alacaklılar, dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilirler ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilirler. Geçici mühletin uzatılmasına veya kaldırılarak konkordato talebinin reddedilmesine ilişkin kararlar da ilgili yerlere bildirilir ve ilan edilir.
Mahkeme, geçici mühlet süresi dolmadan, kesin mühlet hakkında karar verir. Bu kararın verilebilmesi için mahkeme, borçluyu veya varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici konkordato komiserinin bu duruşmadan önce mahkemeye konkordato projesine dair yazılı rapor sunar. Mahkeme, bu raporu ve itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde beyan ettikleri itiraz sebeplerini de dikkate alarak karar verir.
Mahkeme, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirmesi halinde, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir. Geçici komiserler, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir hal bulunmadığı takdirde görevlerine devam eder. Mahkeme, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda 7 alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturabilir. Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve alacakların çeşitliliği gözetilerek alacaklılar kurulunun zorunlu olarak oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar, Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte belirtilir.
Gerekmesi halinde, kesin mühlet, komiserin gerekçeli raporu ve talebiyle mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Uygulamada nadiren de olsa, komiser raporlarının eksik, hatalı veya çelişkili olması sebebiyle, daha detaylı inceleme yapabilmek ve borçlunun durumunu netleştirebilmek adına mahkemelerce kesin mühlet süresi uzatılmaktadır. Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, geçici mühlet kararında olduğu gibi ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir. Konkordato talebi ile amaçlanan iyileşmenin, kesin mühletin sona ermesinden önce gerçekleştiğinin komiserin yazılı raporuyla mahkemeye bildirilmesi üzerine mahkemece, herhangi bir talebe gerek olmaksızın, kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine karar verilir.
Borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa, borçlu, mahkemenin izniyle yapması gereken işlemleri izinsiz olarak yapmışsa, komiserin talimatlarına uymazsa ve alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ederse, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verir.
Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Mahkemece, kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bu konuda bölge adliye mahkemesince (istinaf mahkemesi) verilecek karar kesindir.
Mahkeme veya bölge adliye mahkemesi tarafından, konkordatonun reddi ile birlikte iflas kararı verilmesi halinde, bu kararlara karşı istinaf ve temyiz kanun yolu açıktır.
Kesin mühlet boyunca borçlu aleyhine icra takibi yapılamaz. Daha önce başlatılan takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz. Yalnızca İİK m.206’da belirtilen
”İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dâhil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları…”
alacakları bakımından kesin mühlet içinde borçlu aleyhine icra takibi yapabilir. Tasdik edilmiş konkordato projesinde aksi öngörülmemiş ise, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinli alacaklar dışındaki tüm alacaklar için faiz işlemez.
Borçlu, kesin mühlet içinde konkordato komiserinin denetimi altında işlerine devam edebilir. Mahkeme, borçlunun bazı işlemlerinin komiserin iznine tabi olmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetlerini yürütmesine karar verebilir. Geçici mühlet de kesin mühlet ile aynı sonuçları doğurur.
Kesin mühlet kararının ardından, alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilanla, ilan tarihinden itibaren on beş gün içerisinde alacaklarını bildirmeye davet edilir. Bildirilmeyen alacaklar borçlunun bilançosunda kayıtlı olmadıkça, konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmez.
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve araştırılması tamamlandıktan sonra komiser, yapacağı ilânla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet eder. Bu toplantıya alacaklılar toplantısı adı verilir. Konkordato komiseri toplantıyı yönetir. Borçlunun da toplantıda mevcut olması İİK m.302 gereği zorunludur.
Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacakların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilirse kabul edilmiş sayılır. Oylamada, yalnızca konkordato projesinden etkilenecek olan alacaklılar oy kullanabilir.
Alacaklılar toplantısının ardından mahkeme konkordato hakkında yargılamaya devam eder ve kararını kesin mühlet süresi içinde verir. Konkordato projesinin kabul edilmesi için İİK m.305’te bazı şartlar öngörülmüştür;
Mahkemece konkordato tasdik edilmezse, konkordato talebinin reddine karar verilir ve ilgili yerlere bildirilerek ilan edilir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme, herhangi bir talebe gerek olmaksızın borçlunun iflasına karar verir.
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı ise on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Alacakları itiraza uğramış alacaklılar ise, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açma imkânına sahiptirler.
Konkordato, tasdik kararı ile bağlayıcı hale gelir.
Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ödemede bulunulmayan alacaklılar, konkordato kapsamında kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.
KAYNAKÇA
Sana yardım edelim! Şimdi Ara: +90 216 442 05 15
[email protected] Pzrt – Cm 09:00-18:00